Yapay Zekâ’nın sanatsal potansiyelini kim belirliyor? Holly Herndon ve Mat Dryhurst, KW Institute for Contemporary Art Berlin’de gerçekleşen “Starmirror” sergisi kapsamında, bu soruyu izleyicinin sesini kullanarak yanıtlıyor. Bu etkinlik, sadece bir performans değil; izleyicileri, AI’nın eğitim sürecine canlı olarak katıldığı bir kayıt stüdyosuna dönüştürüyor. Bu yaratıcı seanslar, sergi süresince belirlenen Pazar günleri gerçekleşiyor ve ilk

Bir sanatçının pratiği, dört on yıl boyunca nasıl bir dönüşüm geçirir? Erik Schmidt’in KINDL – Zentrum für zeitgenössische Kunst’ta açılan “The Rise and Fall of Erik Schmidt” sergisi, tam da bu sorunun cevabını veriyor. Sergi, sadece sanatçının beğeni toplayan resimlerini değil, aynı zamanda video, performans, fotoğraf, kolaj ve çizim gibi farklı mecralardaki önemli eserlerini de

“Kesinlik” duygusunun kırılganlaştığı bir dünyada, neye inanabiliriz; tek başımıza ya da birlikte? Berlin’in cesur tiyatro sahnesinin önemli etkinliği Monologfestival, sekizinci edisyonunda “I Want to Believe” (İnanmak İstiyorum) temasıyla, bu varoluşsal sorunun peşine düşüyor. 6 – 16 Kasım tarihleri arasında TD Berlin‘de gerçekleşecek festival, 10 dünya prömiyeriyle tiyatro, performans, müzik ve hikaye anlatımını bir araya getiriyor.

Berlin’deki KOW galerisinde açılan Chaos and Order, sanatçı Monsieur Zohore’un mizah, tarih, kültürel bellek ve kimlik politikalarını aynı zeminde buluşturduğu kapsamlı bir sergi. Zohore’un işleri, gündelik objelerle (özellikle mutfak kağıdı, vantilatörler ve döner makineleri) politik simgeleri bir araya getirerek, çağdaş Almanya’nın çok katmanlı kimlik tartışmalarına eleştirel bir bakış sunuyor. Dört Vantilatör, Dört Karakter Serginin açılış

Bazen, bir şarkının tek bir karesi, yüz yıllık bir sanat eserini yeniden dünya gündemine taşıyabilir. Almanya’daki Museum Wiesbaden, pop yıldızı Taylor Swift’in son müzik videosunu yayınlamasının ardından beklenmedik bir ziyaretçi akını yaşıyor. Müze sözcüsü, hafta sonu sadece bir tabloyu görmek için 500 kişinin müzeyi ziyaret ettiğini ve bu artışı doğrudan Swift’in klibine bağladıklarını açıkladı. Söz

Sammlung Scharf-Gerstenberg, bizi alışılmışın dışına çıkan bir deneyime davet ediyor. “STRANGE!” sergisi, izleyicinin sürrealizmle ilgili beklentilerini sarsarken, bu sanat akımını mekân, zaman ve yön kısıtlamalarından arındırıyor. Antik bir Mısır kapısından girilen bir tür “mezar odası” atmosferinde sergilenen 40 sanatçının 60 eseri, ayrılmış bir Almanya’nın gergin ve ikiye bölünmüş ruh halinden doğuyor. Sergi, sürrealizmi genellikle düşsel

Bedenimiz, yaşadığımız her şeyi kaydeden, sürekli değişen bir arşivdir. Kristin Hjellegjerde Gallery‘de açılan “Body Archive” sergisi, Manuela Benaim, Makiko Harris ve Emily Pope’un pratiklerini birleştirerek, kadın bedenini bir yüzey, bir alan ve bir sembol olarak keşfe çıkıyor. Emily Pope’un titizlikle kırpılmış resimleri, izleyiciyi adeta bir anahtar deliğinden bakıyormuş gibi röntgenci bir role sokuyor. Sanat tarihsel

Esther Schipper, Berlin18 Ekim 2025 tarihine kadar Bir su saati.Zaman akar.Her damla bir ölçü, her ritim bir yankı.Kırılmış akışların çok sesli bir korosu gibi. Berlin Art Week kapsamında Esther Schipper Galerisi, Tauba Auerbach’ın galeriyle ilk sergisi olan Clepsydra’yı sunuyor. Antik çağın su saatinden adını alan sergi, zamanın ölçüsünü ve akışkanlığını resmin diliyle yeniden kuruyor. Sanatçının

Esther Schipper, Berlin18 Ekim 2025 tarihine kadar devam edecek Berlin’deki Esther Schipper Galerisi, Koreli sanatçı Lee Bae’nin ilk kişisel sergisi Syzygy’yi ağırlıyor. Sergi, sanatçının uzun yıllardır merkezine aldığı kömür materyaliyle kurduğu derin ilişkiyi hem maddi hem de manevi düzeyde yeniden ele alıyor. Lee Bae için kömür yalnızca bir malzeme değil, zamanın, dönüşümün ve yaşamın döngüsünün

Berlin’deki Sprüth Magers galerisi, sanatçı Gretchen Bender‘ın “Top Ten Grossing Films of 1988” (1988’in En Çok Gişe Yapan On Filmi) adlı serisini, 1989’daki ilk gösteriminden bu yana ilk kez sanatseverlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyor. 14 Kasım 2025‘te kapılarını açacak olan sergi, 4 Nisan 2026‘ya kadar devam edecek. Bender’ın eleştirel sanat pratiği, popüler kültürün bir adım bile

Sprüth Magers, Berlin25 Ekim 2025 tarihine kadar devam edecek Sprüth Magers Berlin, Finlandiyalı sanatçı Henni Alftan’ın yeni sergisi By the Skin of My Teeth ile izleyiciyi gündelik olanın sınırlarında bir yolculuğa davet ediyor. Başlığını İngilizce’de “ucundan kurtulmak” anlamına gelen bir deyimden alan sergi, sanatçının işlerinde sıklıkla hissedilen o ince eşik hâlini —gerçeklikle soyutlama arasındaki o

1 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek Berlin Art Week kapsamında Société’nin Charlottenburg’daki galerisinde açılan “States of Being”, iki önemli çağdaş sanat galerisi olan Société ve Hauser & Wirth’ün ortak küratöryel projesi olarak, insan olma hâlinin çok katmanlı doğasını araştırıyor. Sergi, aralarında Louise Bourgeois, Glenn Ligon, Pipilotti Rist, Cindy Sherman, Lee Bul, Berlinde De Bruyckere,

Dans, sadece gözle görülen bir sanat mı? Ya kulakla hissedileni, bedenle deneyimleneni de varsa? DANCÆ, MONOM ile iş birliği yaparak bu soruya, “Bodies in Sound” başlıklı performansla Berlin’de cevap veriyor. Bu özel etkinlik, dans ve müziği, 1927’den kalma tarihi bir fabrika olan Dannerhalle’de yeniden tanımlıyor. Bu tarihi mekân, bir zamanlar ampul üretirken, şimdi geleceğin sanatına

Pace Gallery Berlin | 11 Eylül – 2 Kasım 2025 Berlin Art Week kapsamında Pace Gallery’nin yeni mekânı Die Tankstelle’de açılan Adam Pendleton sergisi, soyutlamanın dilini yeniden tarif ediyor. spray light layer emerge başlıklı sergi, sanatçının Black Dada ve Untitled (Days) serilerinden seçilmiş tuval ve kâğıt işleriyle resmin hem maddi hem kavramsal gücünü araştırıyor. Pendleton’ın

Berlin Art Week kapsamında açılan “every water has the right place to be in”, Vietnam doğumlu sanatçı Anh Trần’ın soyut resimlerinde suyun doğasıyla insanın yönsüzlük hâlini bir araya getiriyor. Sergi, sanatçının lirik, coşkulu ve bazen hırçın fırça darbeleriyle şekillenen görsel bir gezinti; biçimle duygu, jestle hafıza arasında kurulan bir akış alanı gibi. Trần’ın tuvalleri, hem

Galerie Max Hetzler, Berlin – Goethestraße 2/3🗓️ 29 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek Berlin’deki Galerie Max Hetzler, Amerikalı ressam Grace Weaver’ın yeni sergisi Mothers’a ev sahipliği yapıyor.Sanatçının annelik, beden ve bakım temalarına yöneldiği bu yeni serisi, figürün yalnızca bir konu değil, aynı zamanda bir “sahne” olabileceğini hatırlatıyor. Weaver’ın resimlerindeki bedenler, çizginin duyguyla dans ettiği

Galerie Max Hetzler, Berlin – Potsdamer Straße 77–87🗓️ 25 Ekim 2025 tarihine kadar devam edecek Galerie Max Hetzler, iki farklı kuşağın sanatçısını ortak bir zeminde buluşturuyor:Hans Josephsohn’un yoğun dokulu heykelleri ile Günther Förg’ün 1990’lardan kalma ızgara resimleri, A Dialogue başlıklı sergide birbirine yanıt veriyor. Bu karşılaşma, biçimle maddenin; ağırlıkla yüzeyin; sessizlikle titreşimin diyaloğu. Josephsohn’un heykelleri,

ChertLüdde, Berlin🗓️ 8 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek Norveçli sanatçı Tyra Tingleff, Berlin’deki ChertLüdde’de açılan yeni sergisi Pulse / Pause ile izleyiciyi neredeyse bedensel bir yoğunluğa davet ediyor. Sergi, soyut resmin sınırlarını zorlarken, biçimlerin belirsizliğini kadınlık deneyiminin sözel olmayan alanlarıyla buluşturuyor. Tingleff’in tuvallerinde boya yalnızca bir araç değil; nefes alan, nabız atan bir varlık

ChertLüdde, Berlin🗓️ 8 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek Berlin’de ilk kez solo sergisiyle yer alan Sandra Poulson, Dust as an Accidental Gift adlı yerleştirmesinde, tozun görünmezliğini bir anlatı aracına dönüştürüyor. İlk olarak 2023 Sharjah Architecture Triennial’inde sergilenen bu çalışma, sanatçının doğup büyüdüğü Luanda’yı — yani Angola’nın başkentini — bir toz tanesinin izinden yeniden inşa

Bode’de açılan Zansèt Yo sergisi, sanatçı M. Florine Démosthène’in hem kişisel hem de kültürel bir hatırlama eylemi. Başlığını Haitice “atalar” kelimesinden alan sergi, Karayiplerden Batı Afrika’ya uzanan spiritüel gelenekleri çağdaş sanat diliyle buluşturuyor. Démosthène’nin kâğıt üzerine mürekkep, pigment ve simle inşa ettiği figürler, bedenin çoklu anlamlarını ortaya koyuyor: dünyevi ama aynı anda kozmik, kırılgan ama

📍 68projects by KORNFELD📅 25 Ekim 2025 TARİHİNE KADAR DEVAM EDECEK Berlin Art Week 2025 kapsamında 68projects, Amerikalı sanatçı Edgar Arceneaux’un (1972, Los Angeles) Almanya’daki ilk kişisel sergisini ağırlıyor. SHARDS, sanatçının yaz boyunca Berlin’de Villa Aurora & Thomas Mann House iş birliğiyle gerçekleştirdiği misafir sanatçı programının bir sonucu olarak şekillendi. Arceneaux, resim, performans, video ve

📍 Circle Culture Gallery, Berlin📅 11 Eylül – 8 Kasım 2025⏰ Açılış: 11 Eylül, 18:00 – 21:00 Berlin Art Week 2025 kapsamında gerçekleşen bu sergi, İspanya dışındaki ilk solo gösterisiyle Yamila Miglioranza’yı Berlin’e taşıyor. Başlığını Almanca bir deyişten alan Mit Haut und Haar (“ten ve saçla, bütünüyle kendini vermek”), sanatçının resim pratiğinin özünü yansıtıyor: bedensel,

📍 KINDL – Zentrum für zeitgenössische Kunst, Maschinenhaus M2📅  01.02.2026 tarihine kadar devam edecek Berlin’de yaşayan sanatçı Erik Schmidt (1968, Herford), resim, çizim, fotoğraf, video ve performans disiplinlerini bir araya getiren üretimiyle dört on yılı kapsayan çok katmanlı bir sergiyi KINDL’de sunuyor. The Rise and Fall of Erik Schmidt, sanatçının queer kimlik, topluluk ve bireysellik

📍 Ronewa Art Projects, Berlin📅 30 Ekim 2025 tarihine kadar devam edecek Güney Afrikalı sanatçı Pierre le Riche (1986, Gqeberha), tekstil ve iplik üzerinden kurduğu heykel ve yerleştirmeleriyle kimlik, aidiyet ve bedenin sınırlarını tartışmaya açıyor. My Body Is Not Your Temple, sanatçının queer kimliğini merkeze alan, sömürgecilik, ırk, cinsiyet ve cinsellik normlarını sorgulayan güçlü bir

📍 HUA International, Berlin📅 30 Ağustos – 18 Ekim 2025 HUA International, Felix Gonzalez-Torres, Jinbin Chen, Gordon Hall ve Gordon Matta-Clark’ı bir araya getiren Sweating Under Cold Water başlıklı sergiyi sunuyor. Başlığındaki çelişki—soğuk suyun altında terlemek—yüzeyin altında işleyen yakınlık, direnç ve queer bedenselliğe dair güçlü bir metafora dönüşüyor. Minimalist ya da parçalı görsel dillerin yalnızca

📍 KOW, Berlin📅 11 Eylül – 1 Kasım 2025 Açılış: 11 Eylül, 18:00 KOW, Ivorian-Amerikan sanatçı Monsieur Zohore’nin Berlin’deki ilk kişisel sergisi Whether the Weather’i sunuyor. Sergi, galeriyi bir iklim alanına dönüştürerek ziyaretçileri hem fiziksel hem de kültürel bir atmosferin içine çekiyor. Dört salınımlı vantilatör—Wirbelsturm Marianne, Susanne, Sabine, Hildegard—mekâna girdiklerinde başlarını selam verircesine çeviriyor, motorların

Sanatçı olmak ne anlama gelir? Bu, çoğu zaman romantize edilen, kutsanan bir roldür. Ancak Jesse Darling, “The Contractor” adlı yeni sergisinde bu algıya meydan okuyor. O, kendisini “işi olan bir kişi” olarak tanımlıyor ve bu sergiyi, “perakende satış ve teşhir için bir dizi obje üretme ve sergileme” işi olarak görüyor. Sanat, bir anda bir emeğe,

Bir galeri, hem çok eski bir sembolü hem de dijital çağın sentetik estetiğini aynı anda barındırabilir mi? Natacha Donzé’nin Max Goelitz‘de açılan “valeurs refuge” sergisi, tam da bu sorunun peşine düşüyor. Galeri alanını, samimiyetten soyutlamaya, duygusal bir yükten kusursuz bir yüzeye uzanan, kararsız bir resimsel manzaraya dönüştürüyor. Sergi, adeta eski sembolizmi barındıran dijital bir hayalet

Sanatın gücü, bazen büyük gürültülerde değil, en sessiz anlarda saklıdır. AXEL OBIGER galerisinde açılan “This is the place you told me about” adlı grup sergisi, tam da bu sessizliği dinlemeye davet ediyor. Küratörlüğünü Cassandra Mehlhorn’un üstlendiği sergi, sekiz sanatçının kırılganlık temasını hem maddi hem de manevi bir fenomen olarak ele alıyor. Sanatçılar, iç dünya ile