Berlin sonbaharının gri tonlarında, su ve pigmentin birleştiği bir yüzey sessizce nefes alıyor.
Galerie Bastian, bu kez Anselm Kiefer’in en az heykelleri kadar ağır ama bir o kadar da saydam olan dünyasına ev sahipliği yapıyor: Wasserfarben.
Yirmi bir suluboyadan oluşan bu seçki, sanatçının onlarca yıla yayılan üretiminde, başlangıç ile şimdiki zaman arasında bir zaman haritası sunuyor.
Kiefer’in suluboyaları ilk kez 27 yıl önce New York Metropolitan Müzesi’nde sergilenmişti. Bugün, Berlin’de yeniden izleyiciyle buluşarak sanatçının erken dönemini ve mitlerle örülü düşünsel yolculuğunu yeniden görünür kılıyor.

Renk ve Küldeki Hafıza
Kiefer’in dünyasında suluboya bile ağırdır. Su, akışkan bir madde değil, tarihsel bir taşıyıcıdır burada.
Eserlerde Alman romantizmi, mitolojik anlatılar, Heidegger’in “Varlık ve Zaman”ı, Bloch’un “Umut İlkesi”, hatta Avrupa şiirinin bilinçaltı yankılanır.
Kiefer’in kendi sözleriyle:
“Şiirler benim dünyam.”
Bu dünyada manzara, yalnızca bir yer değil; insanın kendi yıkımına tuttuğu aynadır.
Suluboyaların ince saydamlığı altında, insan suçluluğu ile doğanın masumiyeti iç içe geçer. Her leke, hem geçmişin külleriyle hem de geleceğin olasılıklarıyla doludur.
Aparman No:26 Notu — “Kiefer’in Su Gibi Belleği”
Wasserfarben, Kiefer’in Berlin’e dönüşü kadar, sanatçının kendi sessizliğine dönüşü de.
Galerie Bastian’ın sade mekânı, bu sergide adeta bir nefes alan aralık gibi çalışıyor — ne taş kadar katı, ne de su kadar geçici.
Kiefer’in tuvalleri, Berlin’in kendi tarihini de yansıtıyor: bir şehir, yeniden yapılanmanın ve hatırlamanın sınırında.
Her renk, hem anımsama hem yadsıma içeriyor.
Ve suyun içinde, her şeyin bir gün çözülüp gideceği gerçeği yankılanıyor.
📍 Galerie Bastian Berlin
🗓️ 15 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek
📍 Taylorstraße 1, 14195 Berlin, Almanya












