Akıştasın: Amoako Boafo’dan “It’s in the Little Things”: Gagosian’da Sanatın ve Dostluğun İçten Portreleri

Yükleniyor
svg

Amoako Boafo’dan “It’s in the Little Things”: Gagosian’da Sanatın ve Dostluğun İçten Portreleri

Ağustos 20, 20255 dk okuma süresi

Londra’nın tarihi ve prestijli Burlington Arcade’i, Gagosian galerisinde açılan ve Amoako Boafo küratörlüğündeki bir sergiyle çağdaş sanatın kalbine bir kez daha ev sahipliği yapıyor. 29 Ağustos 2025 tarihine kadar sanatseverlerle buluşan “It’s in the Little Things” adlı bu grup sergisi, Amoako Boafo’nun yanı sıra, birlikte Ghanatta Sanat ve Tasarım Koleji’nde eğitim aldığı beş yetenekli sanatçının çalışmalarını bir araya getiriyor: Stephen Allotey, Aplerh-Doku Borlabi, Kwesi Botchway, Otis Kwame Kye Quaicoe ve Adjei Tawiah.

Bu sergi, sadece bir sanat koleksiyonu sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Accra’daki bir sanat okulunda başlayan bir dostluk ve sanatsal dayanışma hikayesini de anlatıyor. Amoako Boafo, Gagosian’ın Grosvenor Hill galerisindeki kişisel sergisi “I Do Not Come to You by Chance” ile kendi sanatsal gelişimini Accra’daki Osu Ashintey’in avlusundan Avusturya’daki yatak odasına kadar takip ederken, “It’s in the Little Things” ile bu yolculuğun, eski okul arkadaşlarınınkiyle nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor. Sanat yapmaya karşı genellikle düşmanca bir ortamda engelleri aşmak için bir iletişim ve destek ağı kuran bu sanatçılar, sergide birbirlerinin üzerindeki etkileşim ve anlayış örüntülerini aydınlatıyor.

Sergideki her sanatçı, kendine özgü bir teknik ve duyarlılıkla bu kolektif hikayeye katkıda bulunuyor:

  • Kwesi Botchway, “She Knows” (2025) gibi samimi portrelerinde, bireysel kişiliği zengin bir şekilde ifade etmek için canlı renkler kullanıyor. Tarzını “Afro-Empresyonizm” olarak adlandıran sanatçı, aynı zamanda figürlerinin giyim ve fiziksel detaylarına odaklanarak yoğun kontrast ve dokularla çalışıyor.
  • Otis Kwame Kye Quaicoe, “Wilderness II” (2023) gibi eserlerinde, fotoğrafçılığın doğrudan etkisini yansıtan çarpıcı bir figürasyonla, izleyicinin dikkatini ayırt edici kıyafetlerin inceliklerine çekiyor.
  • Aplerh-Doku Borlabi, Accra’daki Coco Beach mahallesinden ilham alarak “Emerald Glam” (2025) adlı eserinde ve diğer çalışmalarında, kültürel ve etnik kimliğini yansıtmak için lifli hindistancevizi kılıfını yağlı boya ile birlikte uyguluyor. Bu doku, her bir figürün cildinin yapısını ve tonunu yankılıyor.
  • Adjei Tawiah, “Colorful Smile” (2025) gibi eserlerini, annesinin cesedini temizlemeye tanık olduğu bir anıdan ilham alarak naylon sünger kullanarak boyuyor. Tabloların doygun paleti, zorluk ve kayıp dönemlerini takip eden iyimserlik ve yaratıcılığa gönderme yaparak bu derin deneyimle rezonans kuruyor.
  • Stephen Allotey, arkadaşları ve aile üyeleri de dahil olmak üzere figürleri üç boyutlu olarak modelleyerek, samimi pozlar ve ifadelerle heykelsi büstler oluşturuyor.
  • Amoako Boafo ise, “Red Collar Blouse” (2025) adlı yeni bir tablosunda, parmaklarıyla boyayı manipüle ederek, eşsiz karakter ve stile sahip portreler üretiyor ve güçlü bir bireysellik, kimlik ve varlık hissi aktarıyor.

Boafo’nun diğer sanatçılara alan yaratma konusundaki kararlılığı, Gagosian ile olan diğer sergilerinde de yansıyor. New York’taki “Ever So Present II: Between Home and Elsewhere” sergisi, Boafo’nun Gana’da kurduğu küratöryel rezidans programının ilk katılımcısı Brice Arsène Yonkeu tarafından küratörlüğünü yapılmıştı. Bu, “It’s in the Little Things” sergisini, sanatçının sanatsal topluluğu nasıl beslediğini gösteren tamamlayıcı bir parça haline getiriyor.

Amoako Boafo’nun kendisinin de dediği gibi, bu eserler “geçici anlara tutunma ve çok hızlı geçen o anlara değer verme yoludur.” Serginin ruhunu yansıtan bu yaklaşım, izleyicileri gündelik hayatın içinde gizlenen zarafeti yeniden keşfetmeye davet ediyor.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg