Akıştasın: “Rooms of Spleen” Sıkıntının Mimarisinde Dolaşmak

Yükleniyor
svg

“Rooms of Spleen” Sıkıntının Mimarisinde Dolaşmak

Kasım 6, 20256 dk okuma süresi

Çağrı Saray’ın Vision Art Platform’da yer alan yeni sergisi Rooms of Spleen, izleyiciyi yalnızca bir sergiye değil, insanın iç mekânlarına, belleğin karanlık kıvrımlarına ve modern dünyanın görünmeyen ağırlıklarına davet ediyor. Bu, mekânla, tarihle ve bireyin kendi varoluşuyla kurduğu ilişkiyi yeniden düşünme çağrısı — aynı zamanda, üretimin kendisini bir direnç biçimi olarak okuma denemesi.

Spleen: Yorgunluğun Felsefesi, Direnişin Kıvılcımı

Saray, bu serginin düşünsel omurgasını spleen kavramına yaslıyor — Baudelaire’in şiirlerinden taşarak Benjamin’in pasajlarına sızan, ama onun da ötesinde kadim bir hâl: Romalıların Taedium Vitae’sinden Yunanların Acedia’sına, insanlığın tarihsel yorgunluğu. Sanatçı bu hissi yalnızca bir durgunluk değil, eylem üreten bir boşluk olarak tanımlıyor: Kundera’nın sözünü ettiği o “isyankâr sıkıntı” hâli. Bu yüzden Rooms of Spleen, depresif bir kapanma değil, düşünsel bir yanma hâlidir.

Kişisel Alan: Gentrification’ın Anatomisi

Serginin ilk odasında bizi, atölyesinden ayrılan bir sanatçının kırık dökük hikâyesi karşılıyor.
“Bir Kamyonet Dolusu Atölye”den arta kalan eşyalar, artık ev nesnesi değil; kent politikalarının sessiz tanıkları.
Berjerler, danteller, anneden kalma koltuklar — hepsi soylulaştırmanın içinde kaybolmuş bir hafızanın kalıntıları gibi.
Saray’ın kurduğu bakış deliğinden içeri bakarken, izleyici yalnızca mekâna değil, zorunlu hareket etmenin travmasına da tanıklık ediyor.

Egzersizler: Ölçmenin Bedensel Ritüeli

İkinci oda, bir tür laboratuvar: sanatçının kendi bedenini ölçü aleti olarak kullandığı bir alan.
Saray burada, mekânın sıcaklığını, yüksekliğini, uzunluğunu tekrar tekrar ölçüyor.
Bu ölçümler birer veri olmaktan çok, hafıza egzersizine dönüşüyor.
Dört metrelik çizimi “Arşınlamak (Denizden Eve 282 Adım)” mekânı yürüyerek, adımlarla kaydeden bir bedensel arşiv.
Üretim, artık bir nesnenin değil, bir hareketin tanımı.

Orijin: Paris’in Hayaletleri

Üçüncü oda en sessizi — ama aynı zamanda en politik olanı.
Paris’in üç hafıza mekânı burada çizimlerle yeniden kurgulanıyor: Galerie Vivienne, Panthéon ve Sacré Coeur.
Walter Benjamin’in pasajlarından, Foucault’nun sarkacına, Komünarların bastırılmış hatırasına uzanan bir hat kuruluyor.
Ernest Pignon-Ernest’in silinmiş serigrafilerinin gölgesi hâlâ duvarlarda.
Bu oda, geçmişle bugün arasındaki bulanık bir zamansal katman — tarihin sürekliliğini değil, kırılganlığını görünür kılıyor.

Coğrafya: Ulusun Bekleme Odası

Serginin son odası, donmuş bir ideolojinin mekânı gibi.
Dalgalanan siyah bayraklar, çelikten donmuş formda asılı duruyor.
Emin Barın’ın tipografisiyle yazılmış Gençliğe Hitap ise ulusal hafızanın ne kadar tekrarlarla ayakta durduğunu hatırlatıyor.
Bu oda, hem içeride hem dışarıda olma hissini tetikliyor:
Sembolün ağırlığı altında ezilmekle onu sorgulamanın eşiğinde kalmak.

Sıkıntının Estetiği

Saray’ın Rooms of Spleen’i, bireysel bir melankoliyi toplumsal bir duyumsamaya dönüştürüyor.
Resim, desen, fotoğraf, video ve enstalasyonlar ilk bakışta birbirinden kopuk görünse de, spleen kavramı onları görünmeyen bir bağla birleştiriyor.
Burada sıkıntı, üretimin karşıtı değil; onun yakıtı.
Sanatçı, “sıkıntı”yı edilgenlikten çıkararak, üretken bir direnç biçimine dönüştürüyor.

Apartman No:26 Notu

Rooms of Spleen, günümüz sanatında “duygusal coğrafya” kavramına açılan en rafine örneklerden biri.
Çağrı Saray, modernliğin yorgunluğunu kişisel bir hikâyeden evrensel bir düzleme taşıyor —
ve bunu yaparken izleyiciyi, yalnızca eserin değil, kendi spleen’inin içinde dolaştırıyor.

Her oda bir ruh hâli, her nesne bir tanıklık.
Ve sonunda fark ediyoruz ki:
Sıkıntı, aslında hâlâ nefes alan bir direniş biçimi.

📍 Sergi: Rooms of Spleen
🎨 Sanatçı: Çağrı Saray
🏛️ Mekân: Vision Art Platform

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg