Akıştasın: ‘I Want to Believe’ Monologfestival Berlin’de Felsefe, Tiyatro ve Kolektif Direniş

Yükleniyor
svg

‘I Want to Believe’ Monologfestival Berlin’de Felsefe, Tiyatro ve Kolektif Direniş

Ekim 31, 20253 dk okuma süresi

“Kesinlik” duygusunun kırılganlaştığı bir dünyada, neye inanabiliriz; tek başımıza ya da birlikte? Berlin’in cesur tiyatro sahnesinin önemli etkinliği Monologfestival, sekizinci edisyonunda “I Want to Believe” (İnanmak İstiyorum) temasıyla, bu varoluşsal sorunun peşine düşüyor. 6 – 16 Kasım tarihleri arasında TD Berlin‘de gerçekleşecek festival, 10 dünya prömiyeriyle tiyatro, performans, müzik ve hikaye anlatımını bir araya getiriyor.

Festivalin açılışı, felsefeyi sahneye taşıyan önemli bir isimle yapılıyor: Eva von Redecker’in “In Wilder Verbundenheit” (Vahşi Bağlılık İçinde) başlıklı açılış konuşması. Redecker, ekolojik, sosyal ve dayanışmacı özgürlüğe ulaşmak için insani eylemi radikal yollarla yeniden hayal etmeye davet ederek, izleyiciyi kişisel ve kolektif sorumluluk üzerine düşündürüyor.

Program, kişisel hikayeler üzerinden sistem eleştirisi yapan güçlü eserlerle dolu:

  • Markus&Markus Theater Collective’in “Take Care & Stay Safe” performansı, bir tiyatrocunun, 25 yıldır hapiste olan mektup arkadaşı Maureen ile on yıllara yayılan yazışmalarını konu alıyor. Bu eser, özgürlük, sahiplenme ve kişisel değerler üzerine yerleşik varsayımlarımızı sarsıyor.
  • Juliane Hendes’in “Angelaland” adlı oyunu, eski Başbakan Angela Merkel’in mirasını, Doğu Alman bir karakterin gözünden yeniden ziyaret ediyor; tarihi, kimliği ve siyaseti derinlemesine kişisel bir anlatımla harmanlıyor.
  • KMZ Collective’in “POPKORN” adlı deneysel çalışması, mısırı başkahraman yaparak, Maya yaratılış miti, biyoteknoloji ve insanlığın doğayla ilişkisi üzerine multimedya bir keşif sunuyor.

Festivalde ayrıca, Vöcks de Schwindt’ın “Die Florenzer – L’Amore Masculino” ile Rönesans Floransa’sındaki queer ilişkileri müzik ve hikaye anlatımıyla canlandırılıyor. Doris Crea Kollektiv’in “Akte Ich – Ein Alien Starrt Zurück” eseri ise, bilim kurgu, mizah ve empatiyi çarpıştırıyor. “Festival Osten: Aus Gegebenem Anlass” ise yükselen otoriterliğin ortasında Almanya, Arjantin, Hindistan ve ABD’den sesleri bir araya getirerek korku, umut ve direnişi araştırıyor.

Her akşam, gösterim sonrası düzenlenen “Believe It or Not” adlı After Show Lounge, müzik ve sohbet eşliğinde post-performans tartışmalarına bir alan sağlıyor. Festival, tüm programı boyunca sanatsal değişimi, yenilikçiliği ve kolektif bağlantıyı destekliyor.

Festival Bilgileri

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg