Hollywood’un büyük stüdyolarının bile tahmin edemediği bir fenomen: Tubi platformunda sessiz sedasız yayınlanan düşük bütçeli bir korku filmi, “Match”, Cadılar Bayramı sezonunun en çok konuşulan yapımı haline geldi. 3 Ekim’de gösterime giren ve geleneksel festival çevrelerini es geçen bu film, HorrorTok topluluğunun etkisiyle bir anda internet sansasyonuna dönüştü. Film, sadece bir gece yarısı şok edicisi olmaktan çok, algoritmik şok çağında viral korku kültürünün nasıl işlediğine dair bir vaka çalışmasıdır; burada hayran tepkisi, pazarlama bütçelerinden daha büyük bir görünürlük sağlıyor.
Yönetmen Danishka Esterhazy, filmi sadece bir şok sineması olarak değil, aynı zamanda flört, korku ve bedensel özerklik üzerine visceral bir alegori olarak görüyor. “Match”, başkahramanı Paola’nın (Humberly González), bir flört uygulamasından tanıştığı çekici bir adamın tuzağına düşmesini ve Lucille (Dianne Simpson) ile mutant oğlu Henry’nin (Jacques Adriaanse) orkestra ettiği bir dehşet evinde kapana kısılmasını konu alıyor. Filmin grotesk öncülü, giderek absürt bir noktaya ilerlerken, Paola’nın kendini savunduğu, infazcının cinsel şiddetini bir intikam eylemiyle karşıladığı o meşhur fare kapanı sahnesi, yılın en çok tartışılan anlarından biri oldu. Bu sahne, iğrençlik ve absürt komediyi harmanlayarak hem tartışma yaratıyor hem de mem’lere dönüşüyor.
“Match”in başarısı, stüdyo müdahalesi olmadan sansürsüz yaratıcılığa izin veren Tubi gibi ücretsiz streaming platformlarının gücünü gösteriyor. Yönetmenin vizyonu, geleneksel sömürü (exploitation) klişelerini, feminist hiciv ve özerkliği öne çıkararak altüst ediyor; şiddeti yüceltmekten kaçınıyor, ancak yüzleşmekten çekinmiyor. Film, HorrorTok topluluğunda, izleyicilerin şok tepkilerini filme alıp tartışmasıyla büyüdü; bu da katılımcı korku kültürünün yeni bir kuralını belirliyor: Eleştirel görüşlerden ziyade, virallik “mutlaka izlenmesi gereken” sinemayı dikte ediyor. Sonuçta “Match”, korkunun en cesur fikirlerinin artık büyük bir ekrana ihtiyaç duymadığını, sadece cesur bir izleyiciye ve dijital bir kıvılcıma ihtiyacı olduğunu kanıtlayan, çağımızın gizemli ve eğlenceli bir kült klasiğidir.
