Akıştasın: Wednesday Sevenlerin Bayılacağı 15 Dizi: Gotik mizah, gençlik gerilimi ve tuhaf ailelerin izini süren kusursuz rota

Yükleniyor
svg

Wednesday Sevenlerin Bayılacağı 15 Dizi: Gotik mizah, gençlik gerilimi ve tuhaf ailelerin izini süren kusursuz rota

Eylül 24, 20254 dk okuma süresi

Netflix’in Wednesday’i sezonlar arasında nefes aldırmıyor ama arayı kapatmanın yolları var. Apartman No:26’nın meraklı okurları için gotik mizahı, outsider enerjisini ve büyüyen bir dünyanın içindeki gençlik gerilimini aynı hatta toplayan 15 diziyi tek bir akışta derledim. Başlangıç noktamız doğal olarak köklere dönüş: 60’ların siyah–beyaz The Addams Family’si, aile içi absürt şefkati ve Pugsley’le kimyası yerinde küçük Wednesday’yi bugüne taşırken; aynı dönemin kuzeni sayılan The Munsters banliyöde canavarlıkla gündelik hayatı aynı sofraya koyan iyi huylu bir delilik. Modern akrabalarda ise The Umbrella Academy farklı güçlere sahip Hargreeves kardeşlerle kurum geçmişinin karanlık sayfalarını deşiyor; stilize mizahı ve duygusal yaraları Wednesday’in Nevermore evreniyle aynı rezonansa taşıyor. Chilling Adventures of Sabrina, iki dünya arasında salınan bir ergenin kimlik arayışını karanlık peri masalına çevirirken; Stranger Things dostluk, dayanışma ve “tek başına kahraman olunmaz” gerçeğini yaratıkların gölgesinde hatırlatıyor.

Kampüsün gizli kapıları ardına kadar açıldığında The Order’da gizli cemiyetler, tüzükler ve tılsımlar arasında aile sırları çözüldükçe dünya daha da bulanıyor; Dead Boy Detectives’te hayata dönmeyi reddeden iki hayalet dedektif, ölümle hayata kaçamak kahkahalarla göz kırpıyor. Wednesday’in güneşli karşı penceresi Enid’i merak edenlere bonus: A Good Girl’s Guide to Murder Emma Myers’ı bu kez ısrarlı, parlak bir amatör dedektif olarak merkezde tutuyor; kısa, sürükleyici, tok. Gotik kahkahayı büyütmek isteyenler için What We Do in the Shadows vampir ev arkadaşlarının belgeselvari gündelik kaosunu hiçbir şey olmamış gibi servis ediyor; “karnına ağrı girene kadar gülmek” tanımının sözlük karşılığı. Kaosun şehvetini ise Riverdale üstleniyor: mantığın bittiği, melodramın ve pulp enerjisinin doruğa çıktığı o kıvrımlı yol, her bölümde başka bir uçuruma açılıyor.

Klasik ekolde Buffy the Vampire Slayer kader, özgür irade ve dışarlıklı olmanın bedelini ergenlik ritüelleriyle birleştirirken Wednesday’le aynı cümlede sık sık anılmayı hak ediyor; A Series of Unfortunate Events Burtonvari kadrajları ve “neşeyle mutsuz” anlatımıyla gotik çocuk edebiyatının televizyon karşılığını parlatıyor. Alaycı zekânın kült adresi Daria, lise koridorlarının absürtlüğünü gözünü kırpmadan teşhir ediyor; Wednesday’in iğneleyici replikleriyle yan yana asılabilecek bir ton tutturuyor. Uzun soluk arayanlara Supernatural iki kardeşin yol filmi kıvamında büyüyen mitolojisiyle aileyi, kaybı ve mizahı aynı terazide tartıyor; Charmed üç kız kardeşin güçlerini birleştirerek kurduğu dayanışma halkasını, kişisel dönüşümleriyle birlikte olgunlaştırıyor.

Bu seçkideki diziler aynı damarda buluşuyor: tuhaf olmanın özgürlüğü, kuralları kırmanın zekâsı, aile denen yapbozun hem güven hem tekinsizlik üreten parçaları ve en önemlisi, büyürken yalnız kalmamanın değeri. Wednesday’in dünyasında sevdiğiniz her nüans için burada bir karşılık var: kökene saygı, bugüne enerji ve yarına merak. Parmak şıklatmayı unutmayın; liste elinizdeyken, ritmi siz belirliyorsunuz.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg