Londra merkezli Güney Afrikalı sanatçı Lucy Robson, PM/AM’de açılan ilk kişisel sergisiyle sanatseverlerin karşısında. Femininity is a life-long game başlıklı sergi, sanatçının kadınlık, imgeler ve kültürel eleştiri arasındaki gerilimi odağına alan yeni resimlerini bir araya getiriyor.
Robson, feminenliğin görsel dilini bir süs ya da yüzey olarak değil; güç, çelişki ve direnç alanı olarak yeniden kuruyor. Rokoko’nun baştan çıkarıcı estetiğinden, Sürrealizm’in tekinsiz imgelemine uzanan referanslarla günümüzün en yakıcı sorularını resim diliyle açığa çıkarıyor.
Sanatçının pratiği, kız çocukluğuna ait nesneleri—porselen meleklere, kalp biçimli madalyonlara, sarı saç tutamlarına—nostaljik birer hatıra olmaktan çıkarıp, gerginlik ve çelişkinin işaretlerine dönüştürüyor. Pembeye çalan yumuşak tonların ardında damarlar, kırılgan bedenler ve beklenmedik bir tekinsizlik beliriyor.
Lucy Robson için kadınlık, hem tarihsel yükleri hem de bugünün baskılarını taşıyan bir oyun alanı: “Feminenlik ömür boyu süren bir oyun; kendi bedenini ve varlığını sürekli yeniden şekillendirmeyi gerektiriyor.”
Sanatçının yeni işlerinde, annelik ve kadınlık temsilleri Katolik imgelemden popüler kültüre kadar geniş bir arka plana yaslanıyor. Resimler, kız çocuğu estetiğini yeniden kurarken, seyirciyi hem tanıdık hem de yabancı bir deneyime davet ediyor.
Lucy Robson’un Femininity is a life-long game sergisi, 24 Eylül 2025 tarihine kadar Londra’daki PM/AM galerisinde görülebilir.