Berlin’deki GNYP Gallery, 12 Eylül – 25 Ekim 2025 tarihleri arasında Nour El Saleh’in yeni sergisi Interface’e ev sahipliği yapıyor. Sanatçının resimleri, tanımlanamaz bir yabancılıkla karşı karşıya kalma hâlini, belirsiz ama yoğun bir deneyimi izleyiciye aktarıyor. El Saleh’in tuvalleri, çıplak ve uzun parmaklı devasa figürlerin tepelerde çömeldiği, kimi zaman tiksintiyle, kimi zaman merakla bakan başka bedenlerin bu sahneye dahil olduğu sürreal atmosferler kuruyor. Burada hem yaratığın gözünden bakmak hem de başkalarının bakışına dahil olmak mümkün; her şeyin özünde “öteki” olma hâli var.
Sanatçının pratiği belirsizlikten besleniyor. Çoğu zaman resme başladığında neyi resmedeceğini bilmeden ilerliyor ve tuvali, gerçekleşmek üzere olan ama ne olacağı belli olmayan bir eşik alanına dönüştürüyor. Bu yüzden Interface, hem video oyunlarının yapay evrenlerini çağrıştırıyor hem de varoluşun dikenli dokusuna dokunuyor: soruların cevapsızlığı, isimlendirilemeyen özlemler, doğrudan yüzümüze çarpan gizem.
El Saleh’in figürleri uçlarda var oluyor; beden, içsel duyguların dışa vurduğu bir yüzey gibi çalışıyor. Ellerin ve ayakların gözler kadar anlatıcı hâle geldiği bu resimlerde, duygular neredeyse kemiklere işlenmiş bir biçim alıyor. Spoon-feed’de bedenden fırlayan küçük figürler, sleepy lavender’da ise büyük bir bedenin parmaklarının arasında taşınıyor. Fracture plane’de beden bir güveye dönüşürken, Flytrap’te güve-insan melezi gökyüzünde süzülüyor; düşmek mi, uçmak mı, yoksa ışığa kapılıp tuzağa düşmek mi olduğu belirsiz.
Sergideki her resim, izleyiciyi anlatının eşiğinde tutuyor. Hikâye tamamlanmıyor ama boşluklar, izleyicinin merakla dolduracağı alanlara dönüşüyor. El Saleh’in Lübnan’daki köklerinden gelen kültürel göndermeler, kimi zaman yalnızca belirli bir hafızaya sahip olanlara görünüyor; ama aynı zamanda evrensel bir eksiklik duygusunu da paylaşıma açıyor. Bir tablonun ters çevrilerek asılması gibi, hiçbir imge tamamen kavranamıyor ve izleyici, “bilerek bilmeme” hâlinde ortak bir topluluğa dönüşüyor.
Interface, sanatın asıl işlevine dokunan bir alan açıyor: izleyiciyi bilinmezlik karşısında gönüllü bir şekilde durmaya, hayal gücüyle yüzleşmeye davet ediyor. Burada resim, hem şimdiki zamana hem de sonsuz bilinmeyene uzanan bir arayüz haline geliyor.
📍 GNYP Gallery, Berlin
📅 12 Eylül – 25 Ekim 2025