Akıştasın: İstanbul Bienali 2025 Hakkında: “Üç Ayaklı Kedi” Teması, Tarihler, Yerler & Ücretsiz Sergi Rehberi

Yükleniyor
svg

İstanbul Bienali 2025 Hakkında: “Üç Ayaklı Kedi” Teması, Tarihler, Yerler & Ücretsiz Sergi Rehberi

Ağustos 16, 20256 dk okuma süresi

Türkiye’nin en prestijli çağdaş sanat etkinliği olan İstanbul Bienali, bu yıl heyecanla beklenen bir dönüşümle karşımızda. Normalde 2024’te gerçekleşmesi planlanan, ancak alınan radikal bir kararla 2025’e ertelenen bienal, bu gecikmenin getirdiği dönüşümle çok daha katılımcı ve yenilikçi bir formatla kapılarını sanatseverlere açmaya hazırlanıyor. İşte İstanbul Bienali 2025 hakkında bilmeniz gereken her şey:

Yeni Dönem, Yeni Bir Yaklaşım: Neden Ertelendi?

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 1987’den beri düzenlenen İstanbul Bienali, her edisyonuyla sanat dünyasında büyük yankı uyandırıyor. Ancak 2024 bienalinin hazırlık süreci, küratör seçimi ve yönetim prosedürlerine dair sanat camiasından gelen eleştirilerle sarsıldı. Bunun üzerine İKSV, eleştirileri dikkate alarak daha şeffaf ve kapsayıcı bir model oluşturmak amacıyla bienali 2025’e erteleme kararı aldı. Bu karar, bienalin sadece bir sergi olmaktan çıkıp, sanatın tüm paydaşlarıyla birlikte yeniden düşünüldüğü bir platforma dönüşmesini sağladı.

“Üç Ayaklı Kedi” ve Üç Yıllık Bir Hikaye

2025 İstanbul Bienali, küratör Christine Tohmé‘nin liderliğinde üç aşamalı, üç yıllık benzersiz bir yapıya bürünüyor. Bu yenilikçi formatın ilk ayağı, 20 Eylül – 23 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek. Adını doğadaki en güçlü korunma mekanizmalarından biri olan “üç ayaklı kedi”den alan bienal, bu simgesel isimle kendini koruma, dayanışma ve gelecek olasılıkları gibi derin temaları işliyor. Bu üç yıllık süreç, bienalin sadece bir sergiden ibaret kalmayıp, sanatın sürekli değişen ve evrimleşen bir süreç olduğunu vurguluyor.

Sanat Şehrin Dokusuna İşleniyor

2025 Bienali’nin en çekici yanlarından biri de sanatın şehirle kurduğu ilişki. Beyoğlu ve Karaköy hattında, yürüyerek rahatça gezilebilecek şekilde konumlanan sekiz farklı mekan seçildi. Bu mekanlar arasında Üç Ayaklı Kedi başlığını taşıyan bienalin ilk ayağı, Beyoğlu ve Karaköy’ün zengin tarihî dokusu içinde konumlanan sekiz mekânla, kentin çokkültürlü geçmişiyle güncel sanatın kesişiminde bir rota sunuyor. Galata Rum Okulu, kapsamlı restorasyonun ardından bienale yeniden evsahipliği yaparken, Karaköy’de ilk kez izleyiciyle buluşacak Zihni Han ve yakınındaki Muradiye Han, bölgenin ticaret geçmişini sanatla buluşturuyor. Meclis-i Mebusan Caddesi’ndeki 35 numaralı bina ile Galeri 77 bienalin Karaköy’deki durakları olurken bir zamanlar üretim alanı olan Külah Fabrikası da bu yıl sanat mekânına dönüşüyor. Boğazkesen Caddesi üzerindeki Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi, izleyicilere hem tarihî hem de fiziksel bir soluklanma alanı sunarken, İstiklal Caddesi’ndeki Elhamra Han, bienalin Beyoğlu’ndaki simgesel duraklarından biri olarak öne çıkıyor.Galata Rum Okulu, Zihni Han ve Muradiye Han gibi tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan yapılar yer alıyor. Bu dağılım, bienali sadece kapalı salonlara sıkıştırmıyor, aynı zamanda İstanbul’un tarihi dokusunu ve sokaklarını da sanatın bir parçası haline getiriyor. 30’dan fazla ülkeden 47 sanatçının eserlerinin sergileneceği bienalde, sadece görsel sanatlar değil, aynı zamanda performanslar, film gösterimleri ve DJ setleri gibi farklı disiplinler de yer alacak. Üstelik bu deneyim, herkesin erişebilmesi için ücretsiz olacak.

Neden Bu Bienal Farklı?

2025 İstanbul Bienali’ni özel kılan birkaç önemli nokta var:

  • Dönüşümlü ve Katılımcı Yapı: Üç yıllık kademeli format, bienalin daha derinlemesine bir deneysellik sunmasına olanak tanıyor.
  • Kentle Bütünleşme: Sergi, İstanbul’un kalbinde, yürüyüş rotalarıyla bütünleşerek şehri bir sanat galerisine dönüştürüyor.
  • Güncel ve Evrensel Temalar: “Kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” gibi güncel temalar, sanat aracılığıyla toplumsal meselelere ışık tutuyor ve izleyiciye düşünsel bir alan açıyor.

Bienale Katılacak Sanatçılar

Ayrıntılı sanatçı listesine ulaşabilirsiniz.

Apartman No:26 Notu

2025 İstanbul Bienali, sadece bir sanat sergisi olmanın ötesinde, modern dünyanın karmaşık dinamikleri üzerine derinlemesine bir düşünme alanı sunuyor. Bienalin “Üç Ayaklı Kedi” teması, belirsizlik ve risklerle dolu bir çağda, hayatta kalma ve kendini yeniden yaratma stratejilerini sorguluyor. Christine Tohmé küratörlüğündeki bu yenilikçi yaklaşım, sanatın pasif bir izleme eylemi olmaktan çıkıp, kolektif bir bilincin ve direnişin aracı haline geldiğini gösteriyor. Sanat eserleri, Beyoğlu ve Karaköy’ün tarihi dokusu içinde izleyiciyle birebir bir diyalog kurarken, mekân ve aidiyet kavramları yeniden anlamlandırılıyor. Bu bienal, sanatın sadece estetik bir haz sunmakla kalmayıp, aynı zamanda felsefi, politik ve sosyal bir sorgulama aracı olduğunu kanıtlayarak, izleyiciyi aktif bir düşünce sürecine davet ediyor.

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
Yükleniyor
svg