Akıştasın: King’s Cross’ta Dokuların Dili: “Talking Textures” Sergisinin Ardından

Yükleniyor
svg

King’s Cross’ta Dokuların Dili: “Talking Textures” Sergisinin Ardından

Ağustos 4, 20253 dk okuma süresi

 

Yakın zamanda, saçın dokusu ve kimlik üzerindeki etkilerine dair çarpıcı bir sergiyi görme fırsatı bulduk: “Talking Textures”. Kuaför Yasemin Hassan‘ın liderliğindeki yaratıcı bir ekibin ortak çalışmasıyla hayat bulan bu sergi, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika (SWANA) topluluklarının saç hikayelerini, sanat aracılığıyla keşfetmemizi sağladı.

Sergiyi gezerken, geleneksel salonlarda çoğu zaman göz ardı edilen, SWANA topluluklarındaki “ara” saç dokuları üzerine başlayan tartışmaların ne kadar önemli olduğunu hissettik. Bu topluluk hissini yakalamak adına, sergide döngüsel olarak gösterilen “Barbershop Chat” (Berber Dükkanı Sohbeti) adlı bir film vardı; bu film, Batı salonlarında kaybolan o samimi topluluk duygusuna bir gönderme yapıyordu.

Fotoğrafçı Yeliz Zaifoglu‘nun eserleri, saçın mahremiyetini ve kültürel bağlamlarını o kadar rahat ve samimi bir atmosferde yakalamıştı ki, modellerle aramızda özel bir bağ kurulduğunu hissettik. Moda platformu 3EIB’den Dania Arafeh‘in düşünceleri, yaratıcılığın sömürgecilikten kurtulma için ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Dalia Al-Dujaili‘nin kişisel hikayesi ise, Eurocentric güzellik standartlarını reddedip doğal buklelerini nasıl kucakladığını samimi bir dille anlatıyordu.

“Talking Textures” sergisi, geleneksel halılar, salon sandalyeleri ve boncuklu perdeler gibi ögelerle zenginleştirilmiş, deneyime dayalı bir estetiğe sahipti. Özellikle bizi etkileyen, ziyaretçilerin saç sırlarını bir “itiraflar” kabinine bırakabileceği ve kendi saçlarından bir parça kesip bırakabileceği interaktif yerleştirmelerdi. Bu interaktif öğeler, serginin sadece izlenmesini değil, aynı zamanda bizzat içinde yaşanmasını sağlıyordu.

Bu sergi, bize saçın sadece bir fiziksel özellik olmadığını, aynı zamanda kimliğin, mirasın ve topluluğun zengin bir sembolü olduğunu gösterdi. “Talking Textures”, “bizden, bizim için” diyen ve başkalarına da açık olan güçlü, savunmacı olmayan bir sanat alanının nasıl yaratılabileceğine dair ilham verici bir örnekti. Bu deneyim, sanatın gücüyle, kendimizi ve birbirimizi daha yakından tanımamızı sağladı.

 

Bu haber adada kalmaya devam etsin mi?

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.
svg

Aklında bir şey mi var?

Yorumları göster / Yorum bırak

Cevap ver

Yükleniyor
svg