Contemporary İstanbul Vakfı, küratörlüğünü Marc-Olivier Wahler’in üstlendiği “THE YARD” sergisiyle sanatseverleri benzersiz bir keşif yolculuğuna davet ediyor. Farklı galerilerin önerdiği yapıtlardan oluşan bu özel seçki, ilk bakışta belirgin bir çerçeve sunmasa da, bir araya geldiğinde hayvan figürleri etrafında şekillenen büyüleyici bir temayı ortaya koyuyor.
Sergi, çağlar boyunca insan hayal gücünde önemli bir yer tutan, hem tanıdık hem de yabani bir varlık olan hayvanın sanattaki dönüştürücü rolünü mercek altına alıyor. Sanatçılar, hayvanı sadece bir konu olarak ele almak yerine, onu sembolik ve plastik bir hammadde olarak benimseyerek biçimsel deneylerin odağı haline getiriyor. Bu çalışmalarda, hayvanların morfolojik çeşitliliği yeni hatlara, boyutlara ve dokulara ilham verirken, formların çözümlendiği, bozulduğu ve dönüştüğü bir özgürlük alanı yaratılıyor.
“THE YARD”, belirsizliğin hâkim olduğu bu alanda sanatçıların çizgileri nasıl bulanıklaştırdığını, sınıflandırmaları sorguladığını ve görsel kodları yeniden keşfettiğini gözler önüne seriyor. Hayvan, burada bir dönüşüm yüzeyi; şekillerin değiştiği, iç içe geçtiği ve yeniden hayal edildiği bir alan olarak konumlanıyor.
Sergide sunulan eserlerin çoğu, insanların hayvanlara duyduğu binlerce yıldır süregelen merak ve hayranlıkla derin bir bağ kuruyor. Hayvanın bazen kendi yansımamızla karşılaştığımız bir ayna, bazense bireyin kendini yeniden inşa etmesine olanak tanıyan bir özgürlük alanı olduğunu vurgulayan sergi, izleyicinin algısını dönüştürerek onları gerçekliğimizi oluşturan şekiller ve malzemeler üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
“THE YARD”, Contemporary İstanbul kapsamında ziyaret edilebilir. Sınırların bulanıklaştığı, biçimlerin akışkanlaştığı bu sergiyle içinde yaşadığımız dünyanın hatlarını yeniden yorumlamaya hazır olun.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak