Duvarınız için hangi renk tonunu seçeceğinize karar veremiyor musunuz? Ya da bir duvarı farklı bir renge boyamak için ev sahibinizden izin mi almanız gerekiyor? Güney Londralı sanatçı Rod Kitson’ın böyle dertleri yok! Çünkü o, dairesinin tamamını boyuyor; ama bildiğiniz gibi değil. Kitson, Şubat 2025’te yeniden başladığı (ve bu yazı yazılırken 109. gününde olduğu!) inanılmaz bir projeyle, dairesinin birebir ölçekli bir versiyonunu, her gün bir metrekarelik (ya da kendi deyişiyle “günde bir ayak kare”) tuvallere işleyerek kendi stüdyosunda yaratıyor!

Bir Yapboz Gibi Hayat: Sanat, Rutin ve Biraz da Brian Eno
Peki, bir insan neden böyle bir işe kalkışır? Rod Kitson için bu, anlık görüntülerin ve görsel tepkilerin bir günlüğü, “hatalarla dolu bir yapboz” gibi. Her gün boyadığı bir kare, daha büyük bir bütünün parçası haline geliyor. David Hockney’nin çoklu fotoğraf serilerindeki gibi her şeyin mükemmel bir şekilde hizalanmadığı bir bakış açısını benimsiyor; bazı detaylar tekrar ediyor, belki de “bir sinek dünyayı bir insandan daha iyi görür” misali. Ancak Kitson’ın asıl ilham perisi Hockney’den çok, yaratıcılık üzerine düşünceleriyle Brian Eno olmuş. Eno’nun “Hiçbir şeyin olmaması, bir şeylerin olması kadar iyi değildir” sözü, Kitson için bir mottodan farksız. “Bir şeye sahip olmak – herhangi bir şey – boş bir sayfadan daha iyidir,” diyor. “Bu sayfada bir işaret bile başlamak için bir motivasyondur.”

Bu projede “birikim” (accretion) kelimesi kilit rol oynuyor; küçük parçaların toplanarak daha büyük bir bütünü, kendi momentumunu yaratan bir kütleyi oluşturması. Kitson, tam da bunu yapıyor: Farklı boyutlardaki tuvallerin küçük parçalarında, her gün, eş zamanlı bir eylemle birikim yaratıyor. Bu, “ilham perisinin keyfini beklemek” gibi bir lüksü ortadan kaldıran, orijinal bir “Evden Çalışma” tarzı; hem de meşhur karantinalardan çok önce! “Dairemden 300’den fazla parça boyadım,” diyor Kitson. “İlham için bekleseydim muhtemelen sadece 50 resim yapardım.”

Can Sıkıntısından Doğan Yaratıcılık ve Günlük Yaşamın Poetikası
Bu günlük ritüel, bir kabul ve büyüme egzersizine dönüşmüş. Bazı günler yapmak istemese de yapıyor ve en çok da o “istemediği” günlerdeki sonuçlardan keyif alıyor. Hatta bu süreçte başka bir yaratıcılık kaynağı keşfetmiş: Can sıkıntısı! Bu durum, onu kendi ruh sağlığı üzerine düşünmeye itmiş ve cesur renk paletleriyle deseni çoğaltmanın daha etkili yollarını bulmasını sağlamış.
Kitson’ın bu sanatsal günlüğünde her şey olduğu gibi, dürüstçe yer alıyor. Stüdyodaki bir önceki resmin üzerine düşen dizüstü bilgisayar mı? Bıraktığı yerde kalmasının çok daha ilginç ve dürüst olduğuna karar vermiş. Bu, projenin yönünü belirlemede bir başka atılım olmuş. Bir kanepe, bir kitaplık, bir ışıklık, hatta “kaynayan bir su ısıtıcısı” (en sevdiği karelerden biriymiş!) ya da kız arkadaşının mutfaktaki bıçak mıknatısı ve bir pedal çöp kutusu… Hepsi bu devasa yapbozun bir parçası. Günlük yaşamını (televizyonda snooker izlerken, büfeden aldığı pizza hamuruyla) belgeliyor ve artık konuyu daha az ciddiyetle, daha rahat ele alıyor. “Yaşam alanımın sözde ‘dürüstlüğü’ yerine işimde kim olduğumu ifade etmekle daha huzurlu bir yaşam sürüyorum,” diyor.

TikTok Fenomeni Bir Ressam ve Gelecek Planları
Rod Kitson’ın bu sıra dışı ve samimi projesi, sosyal medyada da büyük ilgi görmüş. Özellikle TikTok ve Instagram’da hatırı sayılır bir popülarite kazanmış; “radyatörün köşesini boyadığını bilmeyen kişilerin büyük bir merakla izlediği” videoları milyonlarca kez görüntülenmiş. Görünüşe göre, insanlar bu günlük, neredeyse meditatif üretim haliyle güçlü bir bağ kuruyor.

Sanatçı, 2018’de başladığı ve ara verdiği bu projeye Şubat 2025’te yeniden start verdi ve o zamandan beri her gün boyamaya devam ediyor. Önümüzdeki yıl onu epey meşgul edecek gibi duruyor; dairenin son parçasını boyamayı planlıyor, ki bu da belki 500 parça daha demek! Peki ya sonra? “Ve tamamlanmasını kutlamak için dışarı çıkacağım.” İşte bu kadar basit, bu kadar içten.

Rod Kitson’ın projesi, sanatın sadece büyük jestler ve ilham anlarıyla değil, günlük adanmışlık, merak ve hatta can sıkıntısıyla nasıl beslenebileceğinin harika bir örneği. Kim bilir, belki de hepimizin içinde, her gün bir kare boyayarak anlatılmayı bekleyen bir hikaye vardır.





Daha fazla bilgi için Rod Kitson’un web sitesine göz atabilirsiniz.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak