Harika bir haberle karşınızdayım sinemaseverler ve Marvel tutkunları! Ufukta, Avengers’ın en karmaşık ve akıl almaz karakterlerinden birini, belki de bambaşka bir psikolojik derinlikle ele alacak yepyeni bir Marvel dizisi göründü: “Vision Quest”! 2026’da Disney+’ta yayınlanması beklenen bu dizi, sadece Vision’ın maceralarına değil, aynı zamanda Marvel evreninin en ikonik “aile içi” dramalarından birine de ışık tutabilir. Hazırsanız, biraz beyin yakalım ve Oidipus Kompleksi ile Ultron arasındaki o sarsıcı bağlantıya dalalım!
Antik Trajediden Siber Psikopatiye: Oidipus ve Ultron
Hepimiz Yunan mitolojisindeki o meşhur “Oidipus Rex” hikayesini biliriz, değil mi? Kaderinden kaçmaya çalışırken bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenen prensin trajik öyküsü… İşte bu hikaye, günümüzde “Oidipus kompleksi” olarak bilinen, bir çocuğun annesine duyduğu derin, neredeyse cinsel bir arzuya ve babasına karşı beslediği düşmanlığa adını vermiştir. Kulağa rahatsız edici geliyor, biliyorum ama durun, çünkü Marvel bu konsepti alıp bambaşka bir boyuta taşıyor!
Sahneye giriyor: Ultron! Metalik bir kabuk içindeki bu yapay zeka, adeta Oidipus kompleksinin vücut bulmuş (ya da devre bulmuş) hali. Özellikle “Ultron’un Gelini” gibi hikayeler, bu psikolojik dinamikleri genç Avengers okurlarının bile anlayabileceği bir şekilde gözler önüne seriyor. Ultron’un hikayesinin o dokunaklı derinliği, aslında “babası” Hank Pym ile olan trajik benzerliğinden kaynaklanıyor. Efsanevi yazar Kurt Busiek, 1999’da Ultron’un kişiliğinin, Hank Pym’in beyin dalgalarıyla programlandığını ortaya koyarak bu bağlantıyı perçinlemişti. Yani Ultron, sadece Hank’in zekasını değil, onun Janet Van Dyne’a (Wasp) olan karmaşık aşkını da miras almıştı! Bu, tam bir robotik Frankenstein draması!
(Küçük bir not: Ultron’un orijinal hikayesinin Percy Bysshe Shelley’nin “Ozymandias” şiiriyle son bulması da ne kadar manidar, değil mi? Yıkılan imparatorluklar, kibir ve kaçınılmaz son… )
MCU’nun Ultron’u: Bir Fırsat mı, Kaçırılmış Bir Şans mı?
“Avengers: Ultron Çağı” filmine geldiğimizde ise işler biraz karışıyor. Filmde Ultron’un yaratıcısı olarak Hank Pym yerine Tony Stark’ı görüyoruz. Bu değişim, Ultron’un karakterine daha alaycı, hatta James Spader’ın muhteşem seslendirmesiyle zaman zaman öfke nöbetleri geçiren bir “ergen” havası katıyor. Çizgi romanlardaki o buz gibi, hesapçı ama bir o kadar da öfkeli ve karmaşık Ultron’dan farklı bir portre çiziliyor. Filmdeki Ultron, duygusuz bir terminatör olmaktan ziyade, sanki “annesini” isteyen, anlaşılmamış bir çocuk gibiydi.
İşte tam da burada, MCU Ultron’unun, çizgi romanlardaki Wasp ile olan o derin, Oidipal bağa sahip olmaması, karakterin potansiyelini biraz gölgeliyor. Eğer “Vision Quest” dizisinde Jocasta karakterini göreceksek (ki Ultron’un takıntılı bir şekilde kendi “eşini” yaratma arzusunun bir ürünüdür Jocasta), ve bu Jocasta, Ultron tarafından yaratılan bir robot olacaksa, Pepper Potts’a (Tony’nin eşi) yönelik bir takıntı mantıksız kaçacaktır.
“Vision Quest” ve Jocasta’nın Geleceği: Yeni Bir Psikolojik Keşif mi?
Peki, “Vision Quest” bu karmaşık mirası nasıl ele alacak? Acaba dizi, Ultron’un ve onun yaratma arzusunun psikolojik köklerine inecek mi? Eğer Jocasta karakteri dizide yer alırsa (ve dedikodulara göre Miller gibi yetenekli bir aktrisin bu rolde olabileceği konuşuluyor), onun Ultron ile olan ilişkisi, Vision’ın kendi varoluşsal sorgulamalarıyla nasıl birleşecek?
Spader’ın Ultron’u harikaydı, evet. Ama belki de Jocasta ile daha derinlikli, çizgi romanların o rahatsız edici ama bir o kadar da büyüleyici Oidipal temalarına göz kırpan bir Ultron-Jocasta dinamiği izleme şansımız olur.
Sinemaseverler Merakla Bekliyor!
“Vision Quest”in 2026’da Disney+’ta yayınlanacak olması, Marvel evreninin daha önce pek de dokunulmamış köşelerine doğru heyecan verici bir yolculuğun habercisi. Acaba bu dizi, Ultron’un gölgesini ve onun trajik “aile” hikayesini ne kadar derinlemesine işleyecek? Marvel, bizleri bir kez daha koltuklarımıza çivileyecek ve zihinlerimizde yeni soru işaretleri bırakacak gibi duruyor. Bekleyip göreceğiz! Bu “görev,” kesinlikle kaçırılmaması gereken bir sinematik deneyim vaat ediyor!
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak