Rock tarihinin en karanlık, en özgün ve en unutulmaz figürlerinden biri olan Ozzy Osbourne, 76 yaşında hayatını kaybetti.
Kimi zaman “Prince of Darkness”, kimi zaman sahnede bir hayalet gibi dolaşan bir ikon… Ama her zaman, müziğin sınırlarını zorlayan bir efsane.
Black Sabbath ile başladığı yolculuk, yalnızca heavy metal’in değil, karanlık sahne estetiği ve provokatif anlatının da temel taşlarından biri oldu. Sonrasında gelen solo kariyeri ise, müzik dünyasında “çöküşten yeniden doğuşa” dair en güçlü hikâyelerden birine dönüştü.
Osbourne’un sesi;
-
Bir çağrının yankısıydı,
-
Sözleri; sisten çıkıp gelen bir anlatıcı gibi,
-
Ve sahnedeki duruşu: korku ile özgürlüğün aynı anda mümkün olduğunu hatırlatıyordu.
Onun etkisi sadece metal sahnesiyle sınırlı kalmadı. Popüler kültür, TV, moda ve yaşam tarzı gibi pek çok alanda “Ozzy’leşen” bir dünya bıraktı ardında.
Ve belki de en önemlisi:
Kendine has olmanın bir bedeli değil, bir mükafatı olduğunu gösterdi.
Bugün, dünya bir ikonunu kaybetti.
Ama müzik, sonsuza kadar onunla yankılanmaya devam edecek.
“You can’t kill rock ‘n’ roll.” – Ozzy Osbourne
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak