Somalili bir ailede büyüyüp “filmci olmak istiyorum” dediğinde, ailesi ona tek bir Somali yönetmeninin adını saymasını istemiş. Sayamamış. Çünkü görünürlük yoktu. Ama o eksikliği kendine engel değil, yol yaptı. Bugün Warda Mohamed, İngiltere’nin en dikkat çeken genç yönetmenlerinden biri; hem ekranda hem tiyatroda, hem de setlerin en arka köşelerinde öğrenilmiş bir sezgiyle hikâye anlatıyor.
“Rocks” setindeki baptism of fire, BBC Film’den yıllarca gelen redler, sonra bir akşam Twitter’da paylaştığı bir senaryo sayfasıyla açılan kapılar… Mohamed’in yolu klişe başarı hikâyelerinden değil, inat ve sezgiden geçiyor. Kurduğu We Are Bridge’le yalnızca film üretmiyor; setlerde temsilin, güvenliğin ve otantik deneyimin nasıl kurulacağını da yeniden yazıyor.
Kısa filmi Muna’da yasın evrenselliğiyle Somali ailesinin detaylı dokusunu buluşturdu; şimdi ilk uzun metrajı Moon’la Y2K Londra’sının enerjisini, anne–kız ilişkilerinin çatışmalarını ve bayram sabahlarının neşesini perdeye taşıyor. Politik gölgeler var ama merkezde hâlâ aynı şey: kaosun ortasında bile ısrarla aranılan sevinç.
Apartman No:26 Notu
Warda Mohamed’in sineması, temsil yükünü sırtlamaktan çok daha fazlasını yapıyor: kendi hikâyelerinin peşinden giden herkes için sessizliği sinemaya çevirmek.