Charlize Theron geri döndü… ama neden döndü, gerçekten bilmiyoruz.
Pandemi karanlığının ortasında, 2020 yazında sessiz sedasız gelen The Old Guard, o dönem hepimize fazladan bir nefes olmuştu. Charlize Theron’un ölümsüz savaşçısı Andy’yi canlandırdığı film, Netflix katalogları arasında bir adım öne çıkmıştı. Hem uluslararası atmosferi, hem de beklenmedik duygusal derinliğiyle ekran başındaki kaotik ruh hallerimize iyi gelmişti.
Şimdi, beş yıl sonra… O büyü bozulmuş gibi.
🔁 Geciken Devam Filmi, Kaybolan Hafıza
Evet, The Old Guard 2 sonunda geldi. Ama bu ‘gelme’ kelimesi, içinde fazlaca gecikmeyi, fazlaca “neden çekildi ki bu film?” sorusunu barındırıyor.
2021’de onay aldı, 2022’de çekildi, ama 2025’e ancak ulaştı. Arada Netflix’in yıldız oyuncularına ilk filmi tekrar özetlettirdiği bir tanıtım stratejisiyle karşılaştık. Çünkü kimse ilk filmi tam hatırlamıyordu. Bu bile başlı başına bir göstergeydi aslında.
👊 Charlize Theron Hâlâ Güçlü Ama Yalnız
Theron, Andy karakterine yeniden hayat veriyor. Bir zamanlar ölümsüz olan bu karakter artık ölümlü. Ama bu yeni kırılganlık, hikâyeye pek bir katkı sunamıyor. Uma Thurman gibi güçlü bir figür dâhil oluyor kadroya ama rolü o kadar sınırlı ki, adeta posterdeki bir gölge gibi.
Charlize Theron ise her zamanki gibi işinin hakkını veriyor. Ama bu film onun varlığına eşlik edecek bir yapı sunamıyor. Ve itiraf edelim: Theron’u yalnızca dövüş sahnelerinde değil, karakter derinliğinde izlemeyi de özledik.
🌈 İlk Filmdeki Cesaret, İkinci Filmde Yok
İlk film, queer temsiliyeti açısından Netflix’in o dönemki cesur adımlarındandı. Özellikle iki erkek ölümsüz arasında geçen o sahne, türün kalıplarını kıran bir andı.
Ama The Old Guard 2, bu hikâyeyi neredeyse silmiş gibi. Aşklar “dostluğa” çevrilmiş, duygular “ortak geçmiş”e indirgenmiş. Andy’nin eski partneriyle olan bağ da çizgi romandaki güçlü ilişkiden epey uzaklaştırılmış. Sanki biri çıkıp “Hadi bunu fazla kurcalamayalım” demiş gibi.
⏱ 97 Dakika İçinde Ne Anlatılır?
Film, orijinaline göre daha kısa. 97 dakikada bitiyor. Bu kulağa güzel gelse de, sorun şu: her şey fazlasıyla aceleye gelmiş gibi.
Kurgu yer yer dağınık, karakter motivasyonları yüzeysel. Üçüncü bir filme göz kırpan ama aslında ne olacağı meçhul bir final… İzleyiciye ‘merak’ değil, ‘yorulmuşluk’ hissi veriyor.
🎭 Final Yorumu: Yarım Kalmak da Bir Seçimdir
The Old Guard 2, bizi yeniden o evrene çağırıyor ama artık orası tanıdık değil. Ne duygusu var, ne anlatacak bir hikâyesi.
Charlize Theron’un ekrana taşıdığı zarafet hâlâ etkileyici ama bu, filmi kurtarmaya yetmiyor.
Ölümsüzlük bazen bir lütuf değil, bir yük olabilir. Bu film, o yükü bize de taşıtıyor.
📌 Apartman No:26 notu: Eğer ilk filmi hatırlıyorsanız, bu devam filmi biraz hayal kırıklığı yaratabilir. Hatırlamıyorsanız… belki de hiç başlamamalıydınız.
Aklında bir şey mi var?
Yorumları göster / Yorum bırak